Pek çok bağımlılık yaratan gıda olmasına rağmen insanlar gıda tüketirken bağımlılık oranlarına çok da dikkat etmezler. Gıdanın bağımlılık yapmasının en büyük nedeni ise içeriğinde bulunan çeşitli maddelerin beyni sürekli şekilde uyarmasıdır. Bunun sonucunda ise bünye o gıdayı sürekli olarak tüketme ihtiyacı duymaya başlar. İnsanlar bu durumu daha çok lezzetle ilişkilendirirler ama sebep hiç de öyle değildir.
Bağımlılık yaratan gıdalar denildiğinde akla ilk gelen gıdalar halk arasında abur cubur olarak bilinen gıdalardır. Bu gıdaların hepsinin ortak noktası fabrikalarda çok fazla işlemden geçmeleri ve bu işlemler sırasında koruyucu kimyasalların kullanılmasıdır. Koruyucu kimyasallar her ne kadar bu gıdaların bozulmasının geciktirilmesiyle alakalı olsalar da bağımlılık yaparlar. Aynı şekilde bazı gıdalara ise tamamen bağımlılık yapması için bilinçli bir şekilde müdahale edilir. Bu tür gıdalar ise daha çok patates ve mısır cipsi olarak bilinen gıdalardır. Ancak firmalar bu bağımlılık yapan gıdaları tatlandırıcı ya da lezzet verici maddeler olarak tanımlarlar.
Günümüzde ürünlerde kullanılan en önemli madde früktozlu mısır şurubudur. Bu madde direkt olarak bağımlılığa sebep olan bir maddeler. İçinde şurup geçtiği için ilk intibada tatlandırıcı olarak algılanır. Ancak bağımlılık yaratan bir maddedir. Bisküvi ve cipslerde kullanılan bu madde aynı şekilde gazlı içeceklerin önemli bir çoğunluğunda da kullanılır. Yapılan araştırmalar bir su bardağı kolanın içine tam 11 küp şekere denk gelecek şekilde früktoz konduğunu ortaya çıkarmıştır. Gün içinde sadece 2 barda kola tüketen bir insanın toplamda 22 adet küp şeker tükettiği bu sayede ortaya çıkıyor. Kolanın içinde aynı zamanda bir başka bağımlılık yaratan kafein de bulunduğu için kola dünya üzerindeki en çok bağımlılık yaratan içecek olmakta. Bunlara ilave olarak şeker bağımlılığı da yaptığını söylemek gerek.
Dondurma Bağımlılık Yaratır mı?
Dondurma ilk bakışta zararsız bir gıda olarak görülebilir. Ancak içeriğinde bulunan çok sayıda kimyasal onu zararlı bir gıda haline getirmekte. Başta früktoz şurubu olmak üzere, şeker, yağ ve diğer raf ömrünü uzatması için katılan kimyasallar dondurmayı bir bomba haline getirmekte. Bu yüzden uzmanlar her zaman için ev yapımı dondurma tüketilmesini söylemekteler. Ev yapımı dondurmanın yapımı oldukça basit ve zahmetsiz olduğu için tercih edilebilir. Bununla birlikte ev yapımı dondurmalara katılacak olan malzemenin oranı da ayarlanabildiği için en zararsız dondurma bu şekilde tüketilebilir.
Masalarımıza gelen en organik gıda olarak ekmek söylenebilir. Ancak son zamanlarda artık ekmek de yavaş yavaş organik olmaktan uzaklaşıyor. Halk arasında büyük bir çoğunluk poşet içinde satılan ekmekleri tercih etmekte. İlk bakışta bu sağlıklı gibi görünse de bu ekmekler açıkta satılan ekmeklere göre daha uzun süre raflarda kalması için üretiliyorlar. Bir başka deyişle içlerinde yine kimyasal maddeler mevcut. Bu bakımdan sağlıksız görünse de kısa zamanda tüketileceği bilindiği için açık ekmeklere herhangi bir kimyasal katılmasına gerek kalmıyor. Aslında sağlıksız gibi görünen açık ekmek sağlıklı olduğu tahmin edilen poşetteki ekmekten daha sağlıklı.
Kişi tükettiği gıdaların miktarına ve ne sıklıkla tükettiğine dikkat ederek herhangi bir gıdanın bağımlısı olup olmadığını anlayabilir. Bu durum tıpkı sigara tiryakilerinin tiryaki oldukları bilmeleri gibi bir şeydir. Bu yüzden eğer çok fazla tükettiğinizi düşündüğünüz bir gıda varsa kendi kendinizi telkin yoluyla bu gıdayı tüketmekten vazgeçebilirsiniz. Birdenbire vazgeçemeseniz dahi o gıdanın yerine daha zararsız şeyler tüketmeye başlayarak zaman içinde uzaklaşmayı hedefleyebilirsiniz.