Günümüzün en önemli rahatsızlıklarından bir tanesi de Obezite. Bu hastalık ayrıca en sinsi hastalıklardan bir tanesi. Çünkü kişi bu hastalığın gelişim sürecini bir türlü fark edemiyor. Fark ettiği zaman ise iş işten geçmiş oluyor. Obezite en başından fark edilebilse henüz oluşma aşamasında engel olmak mümkün. Ancak sonrasında da kurtulmak mümkün olsa da iş biraz daha meşakkatli bir hal almakta. Obezite sadece kilo almak değil aynı zamanda psikolojik olarak çöküntüye sebep olmakta. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak bu hastalıkla uğraşmak insanı bir noktada umutsuz bir hale sokmakta. Özellikle küçük yaşta bu rahatsızlıkla tanışan çocukların moralini yüksek tutmak için aileler önemli bir sorumluluk altına giriyorlar.
Obeziteyi engellemek için yapılabilecek bir numaralı şey tabi ki dengeli beslenme. Dengeli beslenen kişiler hayatlarının sonuna kadar bu tarz rahatsızlıklardan uzak durabilirler. Bu noktada kişiler sadece kendi beslenmelerine değil aynı zamanda çocuklarının beslenmelerine de dikkat etmeliler. Çünkü çocuklar belli bir yaşında altındayken beslenme alışkanlığından uzak olmakta. Bu bakından yönlendirilmeleri gerekiyor. Beslenme alışkanlığı dışında düzenli olarak spor yapmak da gerekiyor. Spor dendiğinde aklınıza hemen spor salonlarına gitmek gelmesin. Herkes kendi evinde sağlıklı olmak için çok çeşitli egzersiz hareketlerini deneyebilir. Aynı zamanda imkânı olanlar her gün düzenli şekilde yürüyüş yaparak da obeziteden uzak kalabilirler. Bazı insanlar ise doğuştan hareketli olurlar. Farkında olmadıkları bu hareketlilik de onları obeziteden korur. Kendinizde ya da çocuğunuzda böyle bir hareketlilik gözlemliyorsanız bunun aslında iyi bir şey olduğunu unutmayın.
Yiyecekler Kadar İçecekler de Önemli
Kilo aldıran asıl şeylerin yiyecekler olduğuna inanılır. Ancak bazı içecekler vücutta yiyeceklerden çok fazla zararlı etki bırakabilirler. Bunların en başında ise gazlı içecekler geliyor. Gazlı içecekler özellikle gençler arasında oldukça yaygın şekilde tüketilmekte. Bu içeceklerin kötü tarafı bağımlılık yaratmaları. Bağımlılık yaratan bir içecek kısa bir süre içince obeziteye de sebep olacaktır. Gün için de çay ya da kahve gibi içecekler tüketiyorsanız bunları da aşırıya kaçmadan ve şekersiz bir şekilde tüketmeye dikkat edin. Ayrıca gün içinde en az 2 litre su tüketmeyi de ihmal etmeyin. Çünkü su sindirim ve boşaltım sisteminin daha hızlı çalışmasına neden olur. Bu sayede vücutta zararlı maddeler kısa sürede dışarıya atılır ve kilo almanın da önüne geçilir.
Dünya üzerinde obezitenin en çok görüldüğü ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bunda nüfusunun elbette fazla olmasının da etkisi var. Ancak Amerikan halkının düzenli yemek yeme alışkanlığı olmadığı da bilinen bir gerçek. Çok sık şekilde fastfood ve hazır yemek tüketimi obezitenin en büyük sebepleri arasında geliyor. Sağlıksız şekilde beslenen kişiler bir süre sonra kilo almanın önüne geçemez hale geliyorlar. Obezitenin Amerika’da yüksek olması beraberinde de zayıflama ameliyatlarının fazla olmasının da bir sebebi. Dünya üzerinde en çok mide ameliyatının yapıldığı ülke de yine Amerika.
Yemek yerken hızlı bir şekilde yiyorsanız ya da akşam yemeğinden sonra kendinizi acıkmış hissederek yeniden bir öğün yemek yiyorsanız yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Bu durum obezitenin en önemli belirtileri arasındadır. Kişi tıka basa yemek yiyip masadan doymuş olarak kalktıktan 1-2 saat sonra yine kendisini aç hissediyorsa en kısa zamanda bir doktora görünmesi gerekmekte. Bu bir Obezite belirtisi olacağı gibi aynı zamanda bağırsaklarda bağırsak kurdu ve tenya gibi asalakların da oluşmuş olabileceğine dair bir işarettir.